MANİFESTO

Bugün yeni. Doğan her yeni gün gibi. Güneş doğarken sizden farklı olarak ben uyanıktım. Bu uyanıklık halinin nefesim durana dek süreceğini umuyorum. Bu cümlelerin özünde de yine aynı uyanıklık hali bulunuyor.
Yaşım 24'e varana kadar hayattaki adım "şikayetçi" idi. Bir de "suçlayıcı". Artık adlarımı geride bırakıyor ve kendime yeni isimler bulmaya gidiyorum. Yaşadıklarım gösterdi ki sevdiklerinin yanında iken hayatın içinde olmak mümkün değil. Hele ki sevmek fikri kafanda herkesten farklı ise. Benim için bedensel yakınlık değil sevgi. Eski Türk filmlerine selam olsun...
Bir şeyleri kırıp döktüğüm doğrudur. Ama artık bu cam kırıkları üzerinde yürüyecek olan ben değilim. Cam kırıklarını süpürüyor ve cebime koyuyorum. Yılların kan kaybı bir süre dursun diye.
Hala bencilce düşünemediğimi belirtmek isterim. Zira bencillik üzerime birkaç beden büyük. Ancak beni severek öldürmeye çalışan herkesten el etek çekiyorum. Çünkü ayağımın altında büyüyen kırık cam dağının üzerinde dengede olma imkanım kalmadı.
Anne ve babamı ne kadar sevdiğimi söylemeyeceğim. Sadece manifesto yazmanın intihar notu yazmaktan zor olduğunu belirteceğim.
Geçen pek çok sancılı dönem arasında umarım bu, hepimiz için ağrı kesici etkisi ile sonuçlanır.
Terk etmiyorum. Ayağa kalkıyorum. Kendi cam kırıklarımı bulmaya. Bunca zaman acılar da sevinçler de bana ait değildi. Kendi duygularım ve hayatım için ayağa kalkıyorum.
Kırdığım üzdüğüm, parçaladığım ve sevdiğim herkesten özür dilerim.
Cam kırıklarınızı size bırakıyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar