Zeytin Ağacı Efsanesi
Bilenler bilir; zeytin ağaçları dünya üzerinde bilinen en eski en kıymetli meyveyi sunar insanlığa. Yağlı, dolgun ve zamanın akışını, dünyanın yaşlanışını göstermek ister gibi değişken bu meyve kendisi gibi bereketli bir annenin ürünü olmaktan gurur duyar binler, on binler, hatta yüz binlerce yıldır. Zeytin ağacı zeytinin annesidir. Tıpkı portakal ağaçlarının bir mevsim sonra portakala dönüşecek çiçeklerini emzirdiği gibi ağaç; yıllar boyunca besler yavrularını. Yavrular dünyaya hazır hale geldiğinde dallarda nazlı birer gelin gibi salınmaya başlar. Öyle zariftir ki bu meyve; yer düşse izi bir sanat eseri gibi kalır toprakta. Ve bir noktadan sonra zeytin mi topraktan beslenir yoksa toprak mı zeytinden, bilinmez hale gelir. Soluk rengi yılların yorgunluğundan değildir zeytin ağacının. O, renkleri hemen harcamayı sevmez. Onun yeşili başka hiçbir yeşile benzemez.
Dünyaya gözlerini açtığında insanın aksine gülümser zeytin. Güçle tutunduğu toprağı öldürücü zarafetiyle selamlar. O andan itibaren bıkmadan usanmadan büyümeye devam edecektir. Kökleri gittikçe daha sıkı sarılır toprağa. Gövdesinde kimsenin tadını bilmediği bir süt yürümektedir bu esnada. İşte bu süt ile meyvelerini büyütür ölmez ağaç. Zeytinin hiçbir şeye benzemeyen lezzeti de bu sütten gelir işte. Kendi meyveleri kadar Adem ile Havva'nın uslanmaz meyvelerini de bu sütle besler bir biçimde. Kimse onu görmese de yaşam kaynağı göğsünde büyümektedir gün be gün. İnce yapraklarını sallayan rüzgarlara yağlı birer öpücük kondurur her gece. Yavruları tomurcuklandığında başka bir heyecanla eğilip kalkar suya doğru. Dalları uzar ve her geçen gün kendi rengini bulmaya başlar.
Bilenler bilir, aynı görünse de bütün zeytin ağaçları farklı renktedir. Yeşilin onca tonu olduğunu ise yüzünü denize dönenler bilir ancak. Bir de zeytin.
Zeytin anne karnını doyurur bebeklerin. Ve mayalar hepimizin içindeki güzellik ve sonsuzluk hırsını. Onu zeytinler değil insanlar sever. Tanrı ve tanrıya tapınanlar sever.
İnsan tanrının zeytine verdiği kudrete sahip olmak ister mi? İster. Hem de çok.
İnsan zeytin olmak ister. Zeytin olabilir de hatta.
Peki ya zeytin ağacı olmak?
Yorumlar
Yorum Gönder