Bir Ses



Güzel şeyler olmaya başlıyor. Telefonda duyduğun sesler sana huzur veriyor hayat veriyor, mutlu hissediyorsun, içinde bir şeyler kıpırdamaya başlıyor. Bir enerji, bir sıcaklık... Bedenin sarılıp sarmalanıyor güzel olanlarla. Şekerler ve ballar geçiyor zihninden, ağzının tadı düzeliyor. Sırt ağrıların geçiyor ve midenle barışıyorsun; artık seni içten içe yiyip bitirmediği için. Aklında onlarca güzel cümle beliriyor, kelimelerin en anlamlılarından uzun cümleler kuruyor ve kurduğun her cümleyi ayrı ayrı seviyorsun. Sonra birden elektrik kesiliyor. İçinden bir ses en acımasız tonuyla konuşmaya başlıyor. Kulaklarını tıkasan da ne fayda? Hepsi alınacak senden, diyor; sanki sen bir şeylerden korkup acı çekmezsen o yok olacakmış gibi canhıraş bir ifadeyle. Çünkü biliyor; sen mutlu olursan o ses bir daha yer bulamayacak; onca zaman hükümranlığını yaşadığı güçsüz bedeninde. Bir çeşit hayata tutunma çabası... İnsanın hayatta kalmak için yapmayacağı şey yok ya hani; o da tam olarak onu yapıyor işte. Her yolu deniyor yok olmamak için; yeniden bir ağrı sokmaya çalışıyor kalbine, olabilecek bütün kötü ihtimalleri sıralıyor aklına. İyi giden her şey için iyi gitmeyen üç seçenek sunuyor sana. Mutsuzluğunla mutlu olacak, beslenecek. Cümlelerini bozacak, sevgiyi söndürecek içinde. Yeniden gelip göz bebeklerindeki tahtına oturacak. Oradan insanlara sıçratmaya çalışacak sana yaptığını. Şirinler Köyü'ndeki Gargamel gibi içeriye girecek bütün şirinlikleri yakalayıp yok etmek isteyecek. Yoksa nasıl yaşasın, nasıl kavga çıkarsın karın boşluğunda. Nasıl ateşini yükseltsin hayatının. Onun da işi bu. Hatta senin de en çok dinlediğin ses o. Bugüne gelene kadar en sevdiğin şarkıyı dinlercesine, her defasında sesini açtığın bir ses. Üstelik mutsuzluğa hiç doymayan, her defasında daha ilerisini gösterip mide ağrını daha sancılı bir kansere çevirme dileğindeki bir ses. Düşününce benim bile onu tanımlamak için çok daha fazla cümlem var. Hayatı şirinlemek bu kadar zor olmamalı. İnsan çok güldü diye ağlayacağı anı düşünmek zorunda olmamalı. Kendi bedeninizin vahşi kapitalist düzenine hoş geldiniz!

Yorumlar

Popüler Yayınlar