Boş sayfa geceleri
Saatlerce boş bir sayfaya bakabilirim. Otururken ayaklarım uyuşur. Gözlerim yanmaya başlar. Boynum ağrır ve omuzlarım kaskatı kesilir. En güzel kısmı ne kadar saat geçerse geçsin sonunda hiçbir şey olmasa da yazamamak üzerine bir yazı yazabileceğimdir. Şu ara hayatta fazla bir şeye sahip değilim. Koca bir işsizlik, parasızlık ve belirsizlik halkası... Yalnız bir şeyden eminim artık. Yıllardır aklımın bir köşesinde bekletip beslediğim bir düşünce. Yazabilirim. Saatler ve seneler geçse de yazabilirim. Derinlikli veya derinliksiz fark etmez. Bir şekilde bunu hayatımın başrol oyuncusu haline getirebilirim. İçimde taşıdığım ciddi korkuların birkaç kelime ile dışarı çıkıp beni bir yerlere götürebileceğine olan inancım her geçen gün daha da artıyor. Aklımda yeni fikirler ve bolca okumak üzerine derin bir istek var. Durmadan ne hissettiğimi ve bu hissi nasıl ifade edebileceğimi düşünüyorum. Boş zaman,hoş zaman... Saatlerce boş sayfalara bakıyor gördüklerimden anlamlar çıkarıyorum. Mutlu bir boşluk değil bu. Geceleri uyumak her seferkinden daha zor. Bir annenin ve bir babanın geçtiği cümleleri hangi yüklemlerle bitireceğimi bilmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Çevremi güzelleştirmek isteği küçük bir obsesyon olarak değişim geçirmekte. Kilo alıyor ve bunu fark ettikçe daha çok yemek yiyorum. Belki daha huysuz, belki daha kıskanç, belki pek çok "daha"lar. Ama sonuç olarak artık söyleyecek daha fazla sözüm ve ulaşmak istediğim bir yer var. Ölümden korkmak kadar sıradan bir şekilde hayatın beni nereye götürdüğünü düşünüyorum çoğunlukla. bundan birkaç yıl sonra yazdığım her cümlenin bana ne kadar tuhaf geleceğini de biliyor bir yanım. Sonra tüm bunları birbiriyle karıştırıp tuhaf bir soru denizine düşüyorum: Ya şu an hayal ettiğim yerde olamazsam? Ve bunları okuduğumda bana artık o kadar da anlamlı gelmezlerse? Deneyimlerimden yol çıkarak diyebilirim ki geçmişte yapılmış birçok şey ve ,hatta neredeyse tamamı, zaman geçtikçe çocukça hatalar gibi görünüyor. (Ya da ben kendimle tam olarak barışabilmiş değilim) Peki, onlara yüklediğim bu anlamsızlık yaşanan anda olanları da anlamsız mı kılıyor? Zamanda yolculuk yapmak kadar zor bir durum benim için. Bu sorunun cevapsızlığı bu yaşlarımı çocukça bulduğum günlerde bulunacak mı, merak ediyorum. İşte yine öyle tuhaf bir gecenin içindeyim. Ne yapmak istediğimden emin olduğum ve sonunda ne olacağımı hiç bilemediğim bir başka gecenin içinde daha. Daha çok gece ve daha az gündüzde yaşamak beni iyice insanlardan kopartıyor gibi. Dinlene dinlene yazıyorum bu yazıyı. Böylesi sarhoş olmaktan daha güzel.
Yorumlar
Yorum Gönder