Pazar Sabahı




Bugün pazar günleriyle savaşımı bitiriyorum. Her pazar sabahı hissettiğim o anlamsız huzursuzluğu kovuyorum içimden. Ertesi gün okul olacak, akşama banyo yapılacak, tırnak kesilecek, saç örülecek. Belki bir iki kişi tartışacak, ödev yapılacak... Pazar olmasın, olmasın diye dua ettiğim sabah kahvaltısından gece yatağa girişe kadar süren o hastalıklı ruh haline artık yer vermek istemiyorum içimde. Zira okul bitti, banyo günü olmaktan çıktı artık pazar. Tırnaklar kesilmiyor her hafta, çok fazla kavgaya da tanık olmuyorum. Gece istemediğim, hiç uykumun olmadığı bir saatte yatmak zorunda da değilim. Bir yerde böyle pazarlar da bitecekti en nihayetinde. Son birkaç yılda neredeyse bütün haftayı pazar günüymüşçesine yaşadıktan sonra masum bir güncükten ne çıkar?Güzel  bir kahvaltı hazırlayıp güneşli havanın tadını çıkarmadan yaşamak için fazla gencim. Konuşurken hep diyorum ki "eğer sen kendin için bir şeyler yapmazsan kimse senin için bir şey yapmayacak!" Çocukken öğrendiğim bir başka cümlenin yetişkin yansıması olsa gerek. "Kimse seninle oynamıyorsa sen kendi başına oyna!" Bugün pazar günleriyle kendi imkanımla baş etmenin yolunu arıyorum. Hayatımla baş etmenin yollarını aradığım gibi. İçine kapanık olmanın en güzel yanı hayatım için aradığım bütün oyuncakları içimde bir yerlere saklamış olmam olsa gerek. Bunun için de pazar günlerine teşekkür etmeliyim belki de. Gidip kahvaltı hazırlamalı ve bütün bu yazdıklarımı aklımdan silmeliyim.

Yorumlar

Popüler Yayınlar